26 Nisan 2023 Çarşamba

Günümüzde modern iletişim araçları sayesinde bilgiye erişim oldukça kolay hale gelmiştir. BİT (Bilgi ve İletişim Teknolojileri) bilgiye erişim noktamızda işimizi kolaylaştırmakta ve durumun temelini oluşturmaktadır. BİT kavramının sadece eğitim alanında değil günümüzde tüm meslekî alanlarda bulunmakta olduğunu görmekteyiz. Tüm meslekî alanlarda yaygınlaşmaya devam eden BİT’e ayak uydurmak için beraberinde eğitimler gerekmektedir. Bu eğitimler ile yeni teknolojilere daha kolay geçiş yapabilmek mümkündür. Bu eğitimlerin planlanması, uygulanması ve takip edilmesi BİT entegrasyonu için oldukça önemlidir.

Yeni teknolojik gelişmeler hakkında sadece genç nesilden öte her yaş kesiminin bilgisinin olduğunu görmekteyiz. Teknolojinin bize sağlamış olduğu kolaylıklara alışmamızdan kaynaklı vazgeçmek veya görmezden gelmek imkânsızdır. Bu kolaylıklara erişirken özellikle eğitim kurumları açısından değerlendirecek olursak her bölgenin eşit düzeyde gelişme kaydettiğini söylemek doğru değildir. Bu durum fırsat eşitsizliğini önümüze çıkarmaktadır. Fırsat eşitliğini sağlamak için çalışmalara son yıllarda oldukça önem verildiği görülmektedir. 

Yapılan projeler ile sağlanan desteklerle teknolojiyi sınıflara taşımak için çaba gösterilmektedir. Burada en önemli husus, sınıflara teknolojiyi getirmekle iş bitiyor mu? sorusudur. Teknoloji sınıflara getirilse de burada en önemli unsurun inşa olduğunu unutmamak gerekiyor. İnsan faktörünü teknoloji ile etkileşimli bir şekilde yürütmek için materyallere, programlara, ders planlamasına ve en önemlisi içeriğe ihtiyaç vardır (Bozkurt, Hamutoğlu, Liman Kaban, Taşçı & Aykul, 2021). Öğrenme süreci esnasında bilgi toplanması, bilginin öğrenciye göre derlenmesi, bilginin öğrenciye anlayabileceği düzeyde aktarılması işlemleri öğrencinin içerikle etkileşimi ile sağlanabilir. Teknolojinin sağladığı kolaylıkları, yenilikleri, motivasyonu, etkililiği öğrenim sürecine entegre etmemek büyük bir yanlış olur. 

Teknoloji entegrasyonu üzerinde ülkemize ve diğer ülkelere bakıldığında yoğun bir şekilde üzerinde çalışıldığı görülmektedir. Etkili bir entegrasyon yapabilmek için beraberinde gerektirdiği bazı unsurlar vardır. Bunlardan ilki altyapı ve teknolojik ürün desteğidir. Bu desteği sınıfa getirdikten sonra uygulanacak politikalar ve öğretmen eğitimleri de önem arz etmektedir. Bu süreci başarıyla atlattıktan sonra bu imkanlara yönelik planlamalar ve içerikler geliştirilmesi gerekmektedir. 

Teknolojiyi entegre etmek ile teknolojiyi kullanmak arasında büyük bir fark vardır. Teknolojiyi kullanmak herkes tarafından yapılabilecek basit bir faaliyettir. Ancak teknolojiyi entegre etmek için birçok unsuru da göz önünde bulundurup gereğinin yapılması gerekmektedir. Özellikle eğitim alanına teknolojiyi entegre etmek için çok daha detaylı ve titiz çalışma yapmak gerekmektedir. BİT entegrasyonunun tanımı net bir şekilde yapılmamasının asıl nedeni teknoloji entegrasyonunun çok boyutlu olması ve entegrasyonu sürecinde çok hızlı değişiklikler yaşanması olarak değerlendirilmektedir (Kaya & Usluel, 2011). Eğitim ve teknoloji entegrasyonunun son yıllarda öneminin artması, yapılan çalışmalarla da görülmektedir. 

 

Teknoloji entegrasyonu, teknoloji kullanımından öte öğretme-öğrenme süreçlerinin içine alınması ve bu imkânlara yönelik eğitimler verilmesi günümüzde kaçınılmaz bir gerçektir. Çünkü öğrenme-öğretme süreçlerinde teknolojiyi kullanmaktan ziyade çalışmalar gerektirmektedir. Maddux ve Johnson (2006), yürüttükleri çalışma sonucunda teknoloji entegrasyonu eğitimin ayrılmaz bir parçası olarak görülmekte ve hatta kullanılmadığında eğitimin eksik kalacağını ifade etmektedir. Teknoloji entegrasyonu ile öğrencinin teknolojik özelliklerini de geliştirmek mümkündür. 

Eğitimde teknoloji entegrasyonu ile ilgili farklı ülkelerde de önemle çalışıldığı ve projeler yapıldığı görülmektedir. Almanya’nın en büyük projelerinde biri “Okullar İnternete” ile 2006 yılında okulların %75’i internet bağlantısına erişmiştir (Bozdağ, 2017). Singapur yaptığı BİT okuryazarlığı çalışmalarıyla teknoloji kullanımında küresel bir lider haline gelmiştir. 

Türkiye’de yapılan teknoloji entegrasyonu projeleri incelendiğinde 1998-2007 yıllarında gerçekleşen “Temel Eğitim Projesi” görülmektedir (Kurt, 2014). Bu proje MEB, Dünya Bankası ve Avrupa Birliği (AB) desteğiyle gerçekleştirilmiştir (Akkoyunlu, 2002). Projenin amacı, öğretmen ve öğrencilerin teknolojik okuryazarlık seviyesini artırmak, teknoloji sınıfları oluşturulması ve öğretimi gerçekleştirecek personelin eğitimidir. Bu proje ile 221.000 ilkokul öğretmenine teknoloji okuryazarlığı eğitimi verilmiş, 5800 ilkokula teknoloji laboratuvarları kurulmuş, 222.854 okula eğitim programları dağıtılmıştır (Kurt, 2014). Bu projenin devamı niteliğinde ortaokullarda “Bilgi Toplumu Stratejisi (2006-2010)” projesi yürütülmüştür (Kurt, 2014). Bu proje ile 2000’li yıllarda BİT kullanımı sayesinde ekonomik ve sosyal faydayı artırılması hedeflenmiştir. 

Günümüzde herkesin bildiği FATİH (Fırsatları Arttırma ve Teknolojiyi İyileştirme Hareketi) projesi 2000’li yıllarda yapılan projelerle temeli atılmıştır. FATİH Projesi 2011- 2014 yıllarında planlanmış, 600.000 sınıfa akıllı tahta, teknolojik altyapı ve bilgisayar laboratuvarları ile donatmayı amaçlandığı görülmektedir (Kurt, 2014). Projenin içeriğinde öğrenciler için tablet bilgisayarlar da dağıtılması ile devam ettirilmiştir. FATİH projesi için ciddi bütçeler ayrılarak yapılmış, geniş teknoloji entegrasyonu hedefleyen bir projedir. FATİH projesi okullarda gerekli olan yazılım ve donanım altyapısının oluşturulması, e-içeriklerin geliştirilmesi, BİT’in müfredata uygun hale getirilmesi ve etkin bir şekilde kullanımının sağlanması, öğretmenlerin BİT’i eğitim amaçlı kullanması için Hizmet İçi Eğitim (HİE) ve okulların gerekli olan teknolojik altyapı ile donatılmasına odaklanmıştır (ERG, 2014).

Ertmer (1999) yürüttüğü çalışmada teknoloji entegrasyon engellerini, dışsal engeller ve içsel engeller olarak ikiye ayırmaktadır.  Dışsal engeller, teknolojiye erişimin olmaması, zaman yetersizliği, teknik destek eksikliği ve içerik eksikliği olarak belirtilmiştir. İçsel engeller ise, tutum, inanç, yenilik ve değişime isteksiz olmaları olarak belirtilmiştir. Teknoloji entegrasyonu çok boyutlu bir kavramdır. Teknoloji entegrasyonu sırasında karşılaşılan engeller en aza indirmek gerekmektedir. İçsel ve dışsal engeller teknoloji entegrasyonuna ket vurmakta ve yavaşlatmaktadır. 

Bireylere teknolojik destek verilmesi, içeriklerin oluşturulması, kullanımı kolay yazılımlar tasarlanması teknoloji kullanımını destekleyecektir. Verilen hizmet içi eğitimlerin niteliği artırılmalı ve denetlenmelidir. Bireylerin teknoloji yeterliliğini yükseltici çalışmalar yapılmalıdır. İzlenen politikalar, planlamalar günümüzde vazgeçilmez olan teknoloji unsuruna bağlı olarak yapılması şarttır. Teknoloji kullanımı özellikle eğitim süreçlerine dâhil edilmelidir. Teknolojiyi belirli amaçlar belirlenmeden kullanmanın kimseye bir yararı yoktur. Önemli olan öğrenme-öğretme süreçlerine dâhil ederek teknoloji kullanımını desteklemektir. Yapılan çalışmalar da incelendiğinde sınıfta teknoloji kullanımı öğrencilerin motivasyonlarını artırdığı tespit edilmiştir. Motivasyonu yüksek olan öğrenciler bilgiyi daha kolay öğrenebilmektedir. BİT entegrasyonunun küçük yaş gruplarından büyük yaş gruplarına kadar öğretilmesi kaçınılmazdır. Gelecekte sahip olacakları tüm meslek gruplarında BİT kullanılacağı unutulmamalıdır. Teknolojik olarak öğrencileri geleceğe hazırlamak için teknoloji entegrasyonu önem arz etmektedir. Öğretmenlere teknoloji kullanımı, içerik kullanımı ve en önemlisi içeriği derste nasıl kullanacaklarını içeren eğitimler verilmelidir. Günümüz öğrencileri teknolojik yerli olarak nitelendirdiğimizde bizden çok daha ileride olduklarını görmekteyiz. Öğrencilere yeterli desteği sağlamak için teknolojiyi doğru kullanma, geliştirme ve projelerle desteklemek gerekmektedir.

 

                                                                                          Görkem ÇENGİZ

                                                                       Aydın BİL Koleji Bilişim Teknolojileri ve Yazılım Öğretmeni