Nesnelerin internetinin gelişmesi ile bütün her şeyin akıllısı çıkmaya başladı. Bu yazımda akıllı şehir kavramından bahsedeceğim. Biliyorsunuz ki teknolojinin asıl hedefi hayatı kolaylaştırmak ve pratikleştirmektir. Akıllı şehirlerin nihai hedefi de insanların şehir yaşantılarını kolaylaştırmaktır.
Özellikle büyük şehirlerimizdeki ulaşım sıkıntısı, sanayinin ve araba egzozlarının oluşturduğu kirli hava, ses ve ışık kirliliği, yetersiz altyapı sistemleri şehirlerimizde yaşadığımız bir kaç küçük sorundan biri olarak karşımıza çıkıyor. Günümüzde muazzam gelişen teknolojinin bir diğer gelişim alanı da şehirlerimizde bulunan sorunlara çare olmak yani şehirlerimizi akıllılaştırmak. Gelişen teknoloji ile büyük şehirlere inanılmaz göçler yaşanıyor. Hatta dünya nüfusunun %60 nın 2050 yılına kadar büyük şehirlerde yaşayacağına dair araştırmalar mevcut.
Basit bir Google aramasıyla akıllı şehirler araması yapınca Barcelona, Amsterdam, Kopenhag, Dubai, Singapur, Hamburg ve Nice, Fransa San Francisco, New York, Miami ve San Antonio gibi şehirlerde bu tür teknolojilerin gelişmeye başladığını görebiliyoruz.
Örneğin, San Antonio'da sokak lambaları fırtınalı havalarda görünürlüğü artırmak ve kazaları azaltmak için otomatik olarak ayarlanıyor. Basit ama işe yarayan bir çözüm. San Francisco'da geliştirilen bir aplikasyonda ise akıllı telefon kullanıcılarının şehir genelindeki garajlardaki boş olan park yerlerini buluyor. Asıl büyük ve radikal hedef ise Almanya'nın. Hamburg, 2034 yılına kadar şehir sınırları içindeki tüm otomobilleri ortadan kaldırmayı amaçlıyor. Bunların yerine alternatif Dronelar , Hızlı Trenler düşünülüyor. Dronelar ve otonom kontrole sahip taksiler , otobüsler görmek artık hayal değil. Elektrikli ve sıfır emisyonlu ve düşük gürültülü araçlar tasarlanıyor. Sessiz ve havası temiz bir şehir hayali gerçekleştirmek bizim elimizde. Özellikle İstanbul, İzmir, Ankara gibi şehirlerimizde bu tür teknolojileri ön plana çıkarmalıyız. Halk olarak topyekün katkıda bulunup şehirlerimizi daha yaşanabilir hale getirmeliyiz. Daha temiz ve kaynakları daha verimli kullanan bir dünya kurmak bizim elimizde. Çok küçük basit projelerle şehirlerimizi ve geleceğimizi kurtarabiliriz. Bütün trafik ışıklarını ve sokak lambalarını güneş enerjisiyle çalışır hale getirmek bile milyonlarca liralık tasarruf sağlıyor. Ülkemiz güneş enerjisini ve rüzgarı kullanmaya çok elverişli. Bu enerjiyi verimli kullanıp geleceğimizi şekillendirebiliriz.
Burada büyük iş önce bize sonra yerel yönetimlere düşüyor. Bu treni kaçırmamamız gerekiyor. Büyük şehirlerde ulaşıma, gürültüye, altyapı kaynaklarına yönelik büyük çaplı bir araştırma yapıp projeler sunmamız gerekiyor.
Emrah ALAN
Adıyaman BİL Koleji Bilişim Öğretmeni